Bahçeli: Suriye’deki çatışmalar Türkiye’yi tehdit ediyor 18
Suriye‘de devrilmiş Esad rejimi ile Suriye ordusu arasındaki çatışmalarda hayatını kaybedenlerin sayısının 1500’ü geçtiği bildirildi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den bu konuda dikkat çeken bir açıklama geldi. Bahçeli, Suriye’deki gelişmelerin Türkiye için de tehdit oluşturduğunu vurguladı.
BAHÇELİ: “SURİYE’DE YAŞANANLAR TÜRKİYE’Yİ DE TEHDİT ETMEKTE”
MHP lideri Bahçeli, “6 Mart 2025 itibarıyla özellikle Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kentlerinde başlayan, ardından Hama, Humus ve Dera kentlerine sıçrayan silahlı çatışmalar, komşu coğrafyaların huzur ve istikrarını tehdit etmekle kalmayıp, ülkemizin de iç asayiş ve barış ortamını tehdit eden bir hal almıştır” şeklinde konuştu.
“DIŞARIDAN KUMANDA EDİLDİĞİNE DAİR EN UFak KUŞKU YOK”
Dışarıdan kontrol edildiğine dair şüphelerin olmadığı etnik ve mezhepsel temelli çatışmalar, maalesef kabus senaryolarına işaret etmektedir. Suriye’nin kuzeyinden yeniden doğuşuna engel olmak isteyen bölgesel ve küresel husumet mekanizmaları, kaos üretme çabalarını sürdürmektedir.
“KRİZ ORTAMININ YAKIŞTIĞINI SÖYLEMKE DAHA ÇOK ERKEN”
Suriye’de nispeten sular durulmuş gibi görünse de, derinlerdeki kriz ortamının yatıştığını söylemek için hâlâ erken. Mezhepsel çatışmaları körükleyen, bu yolla Suriye’yi ateşe atan ve bölge ülkelerini karıştırmayı amaçlayan iç dinamikler, ilkel ve işbirlikçi bir oyunla mesafe katetmektedir. Baas kalıntılarının kuklası haline aldıkları yabancı istihbarat unsurları, Siyonist varlığın devrede olduğunu gösteren bir karanlık tablo oluşturmaktadır.
“CHP, BAAS ZİHNİYETİNİ TETİKLEYİCİ GİBİ HAREKET EDİYOR”
Bu bağlamda Cumhuriyet Halk Partisi’nin Baas zihniyetinin tetikçisi gibi davranarak Alevi kardeşlerimiz üzerinden istismar kampanyasına girmesi, hastalıklı ve hasmane bir siyasetin yeni bir tezahürüdür. CHP’nin mezhep provokasyonu sadece Türkiye’yi değil, aynı zamanda mübarek günde İslam toplumlarını ve bölgesel dengeleri olumsuz etkileyen en tehlikeli katliamlara zemin hazırlamaktadır. CHP’nin Baas’la iş birliği yapması, son derece tehlikeli bir çelişki ve kopuştur.
“NE ALEVİ KARDEŞLERİMİZ NE DE SÜNNİ KARDEŞLERİMİZ ALDANMAYACAK”
Alevi kardeşlerimiz bizim canımız ve ciğerparemizdir; milletimizin ve İslam âleminin ayrılmaz, ayrılamaz ve ayrı girilemez değerleridir. Bizim için Alevi ile Sünni arasındaki sınırları kaldıranlar, bu ikilikleri ortaya çıkaranlar, din, diyanet, millet ve ümmet değerlerimizi zedelemektedir. Ne Alevi kardeşlerimiz ne de Sünni kardeşlerimiz bu tür oyunlara kanmayacak, buna asla izin vermeyeceklerdir. CHP’nin yolu yol değildir. CHP’li yöneticilerin açıklamaları sadece fitne ve fesat yaratmak amacı taşımaktadır.
“DEM PARTİ’SİNİN DURUŞUNU NETLEŞTİRMESİNDE YARAR VAR”
Siyasi mezhepçilik ve etnik ayrımcılık peşinde koşanlar, hem insanlığa hem de yasaya aykırı eylemlere ortak olmaktadırlar. DEM Parti’nin bu gelişmeler karşısında duruşunu netleştirmesi önemlidir. CHP veya diğer partilerle olan ilişkilerinde, etnik ve mezhepsel hassasiyetleri tahrip edici adımlara karşı çıkmak gerekmektedir.
“FAKATSIZ SİYASETLER TÜRK MİLLETİ’NI HOŞ GÖRMEZ”
PKK’nın kurucu lideri tarafından hazırlanan “Barış ve Demokratik Toplum” şiarının gereğini mi yerine getirecekler, yoksa Suriye bahanesiyle Türkiye’nin iç kargaşa ve karanlığa sürüklenmesini hedefleyen zihniyetlere aracılık mı yapacaklar? DEM Parti’nin bu noktada kararını netleştirmesi acil ve elzemdir. Türkiye, kalıcı ve kategorik bir savaşa girmek üzereyken, etnik ve mezhebi ayrımcılıkları siyasi araç olarak kullanan fırsatçı ve fikirsiz siyasetçiler, ne Allah’tan ne de aziz Türk milletinden af dilemeyeceklerdir.
Milliyetçi Hareket Partisi, beladan kurtuluş mücadelesi verirken, diğer daha tehlikeli sorunların ortaya çıkmasından duyduğu kaygıyı dile getiriyor ve herkesi, özellikle siyasi partileri ahlaka, duyarlılığa, milli bilinç ve sorumluluğa davet etmektedir. Unutulmamalıdır ki, ateşe dökülen benzin ilk kıvılcımı da yakacaktır; rüzgârdan umudunu kesen, öncelikle onun alevini söndürecektir.
